40,2283$% 0.13
46,7562€% -0.24
53,9050£% -0.08
4.305,09%-0,31
6.974,00%-0,34
3.327,96%-0,45
10.225,48%-1,28
4686356฿%-2.82581
Eskiden rehberlik dediğin şey, okulun en sessiz koridorunda duran odanın kapısına çekingen çekingen yanaşmak, “Acaba hocam burada mı?” diye kafayı uzatmakla başlardı. Kapının üstünde altın harflerle “Rehberlik Servisi” yazardı ama içeride dertlerin altın değil, kara kara düşünceler ağırlanırdı çoğu zaman.
Öğrenci dediğin de rehber öğretmen dediğin de birbirine mahcup… “Hocam ben ne olacağım?” diye sorardın, cevabı sanki kahve falından bekler gibi… “Sen iyi bir çocuksun, çalışırsan doktor da olursun, mühendis de,” cümlesiyle teselli bulurduk.
Ama zaman değişti. Çocuklar değişti. Dünya değişti. Şimdi yeni nesil rehberlik var. Hatta adı havalı mı havalı: Öğrenci Koçluğu.
Eskiden sadece meslek seçimi vardı, şimdi duygu seçimi de var. “Ben neden mutsuzum?” diye soran çocukla, “Hangi alanda başarılıyım?” diye soranı ayıran bir sistem var. Ve bence çok da iyi oldu. Çünkü yirmi yıl öncesinin ezber defterine yazılmış cümlelerle, bugünün çocuklarına yol haritası çizilmiyor artık.
Yeni nesil koçluk dediğin şey, çocuğun kafasında sorular kadar hayaller de olduğunu kabul ediyor. Eskisi gibi “sen şu puanı alırsan şu bölüme gidersin” denklemi yok. O yüzden öğrenci koçluğu biraz matematik, biraz psikoloji, biraz kalp işi.
Bir de mesleki rehberliğin önemi var ki anlat anlat bitmez. İş sadece sınav kazanmak değil, hayatını kurmak. Meslek dediğin ekmek kapısı kadar kimlik meselesi. Çocuk o kapıdan girince, “Ben kimim?” sorusunun cevabını da arıyor. İşte öğrenci koçluğu bu yüzden gerekli: Ne istediğini bilen, ne yapabileceğini gören, kendini tanıyan gençler yetiştirmek için.
Ha, bu kadar teknoloji, bu kadar bilgi içinde insan hâlâ kendini kaybedebiliyor. Bazen anne babalar da kayboluyor, öğretmenler de… İşte o zaman bir koç, bir rehber, bir dost eli tutuyor insanın yakasından:
“Dur bakalım! Sen nereye koşuyorsun? Önce bir nefes al. Sonra birlikte karar verelim.”
Yeni nesil rehberlik biraz eski mahalle sıcaklığıyla yeni dünyanın haritasını bir araya getiriyor. Bazen bir kahkaha, bazen bir gözyaşı, ama en çok da samimiyet taşıyor cebinde.
Bir varmış bir yokmuş değil, hep var olacakmış bir meslek gibi duruyor. İyi ki de öyle!
Esra KARABUDAK
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.