DOLAR

40,2592$% 0.13

EURO

46,7280% 0.07

STERLİN

53,9463£% 0.2

GRAM ALTIN

4.309,12%-0,18

ÇEYREK ALTIN

7.021,00%0,34

ONS

3.335,67%0,36

BİST100

10.222,02%-0,03

BİTCOİN

4782277฿%1.63469

a
Mehmet POPKÖYLÜ

Mehmet POPKÖYLÜ

12 Ekim 2025 Pazar

Geciken Hizmet, Kaybolan Hayatlar…

1

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye’de bir evrak birimine bırakılmış, işlem sırasını bekleyen bir dosya kadar sessizce erteleniyor hayatlar. Çünkü artık bu ülkede birçok iş, zamanında yapılmadığı için büyüyor, dallanıyor, karmaşıklaşıyor.
Kurumlar var. Memurlar var. Süreçler belli. Ama işleyişteki gecikmeler sanki olağanmış gibi karşılanıyor. Sanki vatandaşa “Bekle” demek, bir çözüm biçimi olmuş. Oysa bekleyen sadece dosyalar değil… Bekleyen bir çocuğun eğitimi, bir ailenin planı…
Birçok kamu kurumunda işler ya erteleniyor ya unutuluyor. Bazen bir evrak işlenmiyor, bazen bir sistem güncellenmiyor, bazen bir sorumluluk “henüz sırası gelmedi” denilerek öteleniyor. Ama sonuç değişmiyor: Vatandaş kaybediyor.
Bu ihmal zincirleri, bireysel hatalardan çok daha fazlası. Bu, bir sistem meselesi. Kurumların içindeki küçük ihmaller, dışarıda büyük sonuçlara yol açıyor. Zamanında yapılmayan bir iş, belki de birilerinin aylarca çırpınmasına, psikolojik yorgunluğuna, maddi zarara ya da hayal kırıklığına dönüşüyor.
Her iş günü, aslında bir hayat çizelgesi. Görevin gereği yerine getirilmiyorsa, sadece bir iş aksamaz; bir insanın hayatı aksar.
Unutmayalım: Hizmet, sadece yapılmakla değil, zamanında yapılmakla anlam kazanır.
Ve adalet de, sağlık da, eğitim de, vergi de bu sözün içinde eşit durur.
Vatandaşın yükü, kamu kurumlarının yavaşlığı olmamalı.
Artık bu ülkenin en temel ihtiyacı, hız değil… Zamanında sorumluluk.