39,8746$% 0.16
46,7253€% -0.15
54,8379£% -0.19
4.217,90%-0,88
6.877,00%-0,81
3.293,59%-1,02
9.301,05%-1,25
4280207฿%-0.20292
15 Mayıs 2025 Perşembe
Bağlılık ve Bağımlılık: İki Farklı İlişki Boyutu
Sınav Bitti, Şimdi Ne Yapıyoruz?
ÖZEL BİR İNSAN MISINIZ?
Marifetnâme Işığında Koç Burcu;Marifetle Yazan Yıldız Gözlemcisi, Kevser Banu
Kırk Yaşına Merdiven Dayamak: Kendinle Karşılaşmak
Huzur dediğimiz şey insandaki duyguların, zekâ, yetenek, bilgi, söz ve davranışların, ölçülü ve birbiriyle uyum içinde olmasıdır. Huzurlu insan dingindir, sakindir ve rahattır. Yapması gereken tüm eylemlerini yorulmadan, sıkılmadan ve zevkle yapabilir.
Peki huzurun kaynağı nedir?
Şimdi bu soruyu okuyan herkesin aklından hemen birileri geçebilir ya da yapmaktan zevk aldıkları bir faaliyet aklına gelebilir. Oysaki insana huzur veren bir kimse, bir ortam, bir uğraş olamaz. Çünkü dünya da yaratılan canlı, cansız hiçbir varlık bir insan için asla huzurun kaynağı değildir, böyle bir özellikte yaratılmamışlardır.
Örneğin konuşmaktan, sohbetinden zevk aldığınız bir insan olabilir, onunlayken kendinizi çok huzurlu hissedebilirsiniz. Peki bu huzur ne kadar devam eder? Elbette uzun sürmez, çok çok sevdiğiniz bir insanla bile 24 saat birbirinize yapışık duramazsınız, nefsiniz hemen uzaklaşmak ve kendi başına kalmak ister. Çünkü dünya imtihanı gereği “olabildiğince kötülüğü emreden bir nefis” ile yaratıldık. Uzun süre tek başına kalmak istemememizin nedeni de budur. Şimdi içinde olabildiğince kötülük emreden ve tüm enerjisini kötülüğü emreden nefsini susturmakla geçiren hangi insan size gerçek huzuru verebilir?
Gelelim yaptığımız uğraşlara. Çok güzel bir atasözümüz vardır. “Bal yiyen baldan bıkar”. İşte bu söz insan nefsinin sıkılma özelliğini anlatmak için söylenmiştir. Velev ki en çok sevdiği etkinlik, faaliyet, uğraş olsun fark etmez, bir müddet sonra sıkılır, yorulur, bunalır insan. Bunun için ara tatiller, haftalık, aylık, yıllık izinler, günlük molalar, teneffüsler vardır. Demek ki yapılan işlerin verdiği huzurda yapılan işin kutsal bir amacı yoksa bir müddet sonra sıradanlaşır ve artık size huzur vermemeye başlar.
Peki monotonluktan, sıradanlıktan, iç sıkıntısından yani huzursuzluktan kurtulmak için ne yapmalıyız? Evet aslında bu tamamen bizim elimiz de. Ancak çözüm içimizde olduğu halde hep dışarda arayıp duruyoruz.
Maalesef etrafımızda huzursuz insanlarla dolu. Dünyaya neden geldiğini ve hayat amacını hala keşfedememiş insanlar içindeki bunaltıyla baş edemedikleri için farklı işlerle, farklı kişilerle, farklı ilişkilerle huzur bulacaklarını sanmaktadırlar. Bu da bu çağın en yaygın hastalığı ve çığ gibi büyümekte.
İnsanlardan birçoğu başkalarına küfrederek, kavga ederek, dedikodu yaparak, insanları çekiştirerek, başkalarıyla çekişerek, nefretle saldırarak hatta öldürerek içindeki bunaltının geçeceğini sanıyor. Dünyamız iç dünyalarında huzuru bulamamış insanlar yüzünden yaşanamaz, nefes alınamaz hale geliyor. Bu insanlar hem kendilerine hem de çevresindekilere cehennemi yaşatıyor.
Oysa ki insanı fabrika ayarlarına geri döndürecek bir çözüm vardır. İnsan bu dünyaya gelirken hem bu dünyadaki karşılaşacağı sorunlarla baş edebilecek donanımla yaratılmıştır hem de sorunlarının çözümlerini anlatan peygamberler ve kitaplar gönderilmiştir. Dönüp bakmadığı için kendini bir çok konuda kendini çaresiz hissedebilir.. Aslında huzuru bulamamanın tek nedeni de budur. İman etmemek veya iman etse de imanının gereğini yerine getirmemek.
Hakikate yüz çevirmek, huzurun gerçek kaynağından da yüz çevirmek demektir.
Oysa ki Yüce Allah’a iman edenler kendilerini güvende hissederler ve hayat amaçlarına odaklanabilirler. Elbette zaman zaman onlarda sıkılabilir, bunalabilir. Ancak bu durum kısa sürer, patolojik hale gelmez, yaşam enerjilerini kaybetmezler.
Huzuru hissedende yaşayanda kalptir. Öyleyse huzurun kalıcı olması için kalbimizi iyiliklere açmak gerek, insanlığımızı diri tutmak, her zaman ümit var olmak gerek. Yaşamda başımıza gelen sıkıntıların, zorlukların ve darlıkların bizi en iyi versiyonumuza hazırladığını sürekli hatırlamak gerek.
İmtihan bilincinde olduğunu bilen insanın kalbi her daim huzurlu olur. Dışarda kopan fırtınalara rağmen tik taklarını değiştirmeyen bir saat gibi sakin ve güvende olur. Çünkü onu asla bırakmayan, rahmetiyle kuşatan, şah damarından daha yakın olan bir Rabbi vardır.
Huzur içinde olun.
Sonsuz huzur kaynağı olan Rabbimize HAMDOLSUN.