DOLAR

40,2592$% 0.13

EURO

46,7280% 0.07

STERLİN

53,9463£% 0.2

GRAM ALTIN

4.309,12%-0,18

ÇEYREK ALTIN

7.021,00%0,34

ONS

3.335,67%0,36

BİST100

10.222,02%-0,03

BİTCOİN

4782277฿%1.63469

a
Handan KARABULUT

Handan KARABULUT

12 Ekim 2025 Pazar

İNSANLIK DAMARIMIZI AÇIK VE CANLI TUTMAK

İNSANLIK DAMARIMIZI AÇIK VE CANLI TUTMAK
4

BEĞENDİM

ABONE OL

Merhaba Değerli Okurlarımız,

Aşağıdakilere benzer sözleri sık sık duyarız.

” Bir daha mı geleceğim dünyaya, keyfime bakıyorum”

 “ Oh be hayatın tadını doya doya çıkarıyorum”

      “ Yıllarca çalıştıktan sonra emekliliğin tadını çıkarıyorum”.       

      “ Tatilim çok eğlenceli geçiyor, bol bol tadını çıkarıyorum”

      

       Siz bir şeylerin tadını çıkarırken birileri de Filistin’de, Arakan’da, Afrika’da dünyanın dört bir yanında insanların canını çıkarıyor!

Sömürü düzenini kuranlar çalışmaktan insanların canını çıkarıyor!

Kimileride nefsinin azgınlığından sayısız insanın hayatını ağzından, burnundan getiriyor.

     Ne yani! milletin canı çıkıyor diye biz hiç eğlenmeyecek miyiz? Dünya’da her saniyede şu kadar insan ölüyor, onlar ölüyor diye biz sürekli matem mi tutacağız?

     Elbette hayır. Milletin canı çıkarken hayatın tadını çıkar ama bir damarın da daima açık olsun, insanların da çok acı çektiği hep aklında olsun!

   Eğer bir taraftan sürekli acı çekenleri düşünürsem nasıl mutlu olurum, nasıl huzur bulabilirim, kahrımdan ölmez miyim?

     Hayır, ölmezsin. Sen onlar ölüyor diye kahrından ölme ama duyarlılığın seni bir şeyler yapmaya itecek kadar yüksek olsun, asıl amaç bu. “Bir insan olarak başka insanlar için ne yapabilirim?” bunun derdine düş. Planla  ve uygulamaya koy. Ölene kadar sürekli uygula. Bu arada da hayatını yaşamaya, tadını çıkartmaya devam edebilirsin!!!

  

Peygamberlerde neden sürekli bir hüzün halinin olduğunu anladığın an, ruhunda yeterince incelecektir.

   

Kendini sağlık çalışanları gibi düşün. Onlar da her gün yardıma muhtaç insanlarla uğraşırken, işlerini tamamlayıp evlerine gidiyorlar ve normal bir hayat yaşıyorlar. Sen de insanlık için gücünün yettiği konularda ama günde 1 saat, ama 5 saat bir şeyler yap.

Neden sürekli düşünmeliyiz, ara sıra ya da gerektiğinde yardıma muhtaçları düşünsek olmaz mı? Olmaz, çünkü nefis iyi olan konularda gaflet içinde olmaya bayılır, sana da hem olayları unutturur hem de duyarlılık dereceni aşırı düşürür, bir de bakmışsın ki kendinden başkasını düşünmüyorsun.

     Zaten eş, dost, akraba ilişkilerinde de yaşadığımız sorunların sebebi bu değil mi? Aklımıza geldiğinde, lazım olduğunda, gerektiğinde aramak!

      Vücudumuzda iki yer vardır; biri sadece çıkarı olduğunda ya da çıkarı bozulduğunda çalışır. O terbiye edilmemiş NEFİSTİR.

        Diğeri de sürekli çalışır ve sadece sevgi, rahmet kaynağı ile çalışır. O da GÖNÜLDÜR yani duyarlılığı yüksek, insanlık damarı açık olan nefsini terbiye etmiş insanın kalbidir.

Rabbimizin baktığı, takvamızı ( duyarlılık/sorumluluk bilinci) gördüğü yer orasıdır.

“Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun; bilin ki O, kalplerin özünü bilmektedir” (Mülk/13)

Selam ve dua ile…