Yapay zekânın geleceği konuşuldu

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İstanbul Okan Üniversitesi Öğrenme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Emel Koç’un koordinatörlüğünde düzenlenen konferansta Yapay Zekâ Platformu Başkanı Levent Karadağ, Anthology Ortadoğu ve Afrika Lider Yardımcısı Nicolas Albouze, Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. E. Eylem Aksoy Retornaz, AWS Tahlil Mimarı İlknur Tendürüst Üstüner, Microsoft CSA Yöneticisi Barbaros Günay, Anhology Müşteri Muvaffakiyet Yöneticisi Malek Ibrik, Anthology Türkiye Bölge Sorumlusu Mustafa Güçlü ve İstanbul Okan Üniversitesi Araştırma Vazifelisi Begüm Gündüz konuşmacı olarak yer aldı.

İstanbul Okan Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekan Danışmanı Doç. Dr. Ömer Cihan Kıvanç açılış konuşmasında “Z jenerasyonu bana animasyon göster diyor, bilgiyi görselleştirilmiş hali ile almak istiyor. Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi olarak yapay zekâya direnç göstermeden sürecimize onu da dahil ederek ilerliyoruz. Bir yapay zekâ yönergemiz var. İdari süreçlerde ve data üretmede yapay zekâ kullanıyoruz” kelamlarına yer verdi.

İstanbul Okan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güliz Muğan İstanbul Okan Üniversitesi olarak, dijital dönüşüm sürecini sırf bir teknik değişim olarak değil, öğrenme-öğretme, araştırma ve yönetişim boyutlarıyla bütüncül bir dönüşüm olarak ele aldıklarını belirtti: “2021 yılında Öğrenme Uygulama ve Araştırma Merkezimiz tarafından yürütülen eğitim teknolojilerindeki başarılı süreç yönetimi sonucu “Değişim Lideri Ödülü” elde ettiğimizde, bu seyahatin başlangıcını yaptık. Teknolojik dönüşüm bir maksat değil, daima bir seyahattir. İstanbul Okan Üniversitesi olarak bu seyahati yalnız yürümek yerine, yükseköğretim ekosistemimizle, mahallî ve global paydaşlarımızla birlikte yürümeyi tercih ediyoruz. Bu konferansın, bu iş birliğinin güçlü bir adımı olacağına inanıyorum.”

“2030’a kadar iş hayatında 170 milyon yeni rol oluşacak”

Yapay Zekâ Platformu Başkanı Levent Karadağ, Dünya Ekonomik Forumu’nun İşlerin Geleceği Raporu’na atıfta bulunarak, önümüzdeki beş yıl içinde global ölçekte yaklaşık 170 milyon yeni rolün ortaya çıkmasının ve 92 milyon mevcut işin dönüşüm geçirmesinin öngörüldüğünü belirtti.
 Karadağ, bu dönüşüm sürecinde üniversitelerin kritik bir pozisyona sahip olduğunu söz ederek, “Üniversite artık sadece diploma veren bir kurum değil. Yapay zekâ dayanaklı öğrenme, üretim ve araştırma ekosistemini şekillendiren bir yapı haline geliyor. Gelecekte fark yaratan, yapay zekâyı faal biçimde kullanan, onu manalandıran ve onunla kıymet üreten bireyler olacak” sözlerini kullandı. 

“Yapay zekâ lambanın içinden çıkan cin. Artık onu tekrar içeri tıkamayız”

Anthology Ortadoğu ve Afrika Lider Yardımcısı Nicolas Albouze konuşmasında Spotify’ın 150 günde, Instagram’ın 75 günde, Chatgpt’nin ise yalnızca 5 günde 1 milyon kullanıcıya ulaştığı hatırlatmasını yaptı. Yapay zekânın, artık geri döndürülemeyecek bir dönüşümün sembolü haline geldiğini belirtirken yapay zekâyı lambanın içinden çıkan cine benzetti ve “Artık onu tekrar içeri tıkamayız” dedi. Albouze konuşmasını “Geleceğe hazırlamak istediğimiz gençler, yarının iş dünyasında yapay zekâyı işlerinin doğal bir kesimi olarak kullanmak zorunda kalacaklar. Kaçış yok. Yapay zekâ kalıcı. Beraberinde büyük fırsatlar getiriyor, lakin tıpkı vakitte değerli riskleri de barındırıyor. Bu yüzden bu teknolojiyi dışlamak yerine, kucaklamamız gerekiyor” kelamlarıyla bitirdi.

Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. E. Eylem Aksoy Retornaz, “Etik, Hukuk ve Politika” başlıklı konuşmasında, yükseköğretimde yapay zekâ kullanımında gözetilmesi gereken etik prensipler üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Yapay zekâ teknolojilerinin barındırdığı risk ve tehditlere de değinen Prof. Dr. Retornaz, veri mahremiyeti ve şahsî dataların korunması konusunun değerine dikkat çekti.
“Yapay zekâya burcunuzu sorduğunuzda, farkında olmadan ferdî bilginizi paylaşmış oluyorsunuz. Bu durum, data kapalılığı ve mahremiyet açısından kıymetli bir risk alanı oluşturuyor” tabirini kullandı.
Hukuk sistemlerinin, yapay zekâ teknolojilerindeki süratli gelişmelere ahenk sağlayacak biçimde yenilikçi düzenlemeler yapması gerektiğini vurgulayan Retornaz, yapay zekâ temelli geçersiz içerik üretimi (deepfake) nedeniyle açılan davaların da, bu gereksinimin somut bir göstergesi haline geldiğini belirtti.

AWS Tahlil Mimarı İlknur Tendürüst Üstüner “Veri mimarisini hakikat kurmak gerekir. Yanlışsız bir veri modeli yanlışsız ve istenilen sonuca ulaşmayı sağlar” tespitinde bulundu. Kurumların data stratejilerini uzun vadeli bir vizyonla yapılandırmaları gerektiğinin altını çizdi.

“22-25 yaş ortası için iş skalası gittikçe azalıyor”

Microsoft CSA Yöneticisi Barbaros Günay, yapay zekâ teknolojilerinin iş süreçlerinde yarattığı sürat ve verimlilik artışına dikkat çekti. “Yapay zekâ sayesinde beş ayda tamamlanabilecek bir iş, artık üç günde gerçekleştirilebiliyor. Bu durum verimlilik açısından olumlu görünse de, tıpkı vakitte değerli bir eşitsizlik riskini de beraberinde getiriyor” tabirlerini kullanan Günay, dijital dönüşüm sürecinde fırsat eşitliğinin korunması gerektiğini vurguladı.
Yapay zekâyı faal biçimde kullanabilen bireylerin, bu beceriyi şimdi edinememiş bireylere rehberlik etmesinin toplumsal istikrar açısından büyük ehemmiyet taşıdığını belirtti.

Sözlerine, “Gençlik bugün yapay zekâ ile bir yarış içinde. Bu yarışı hakikat biçimde yönlendiren gençler geleceğin iş dünyasında güçlü pozisyonlar elde edecekler. Lakin bu dönüşüme ahenk sağlayamayanlar için istihdam alanına girmek giderek zorlaşacak. Bilhassa 22-25 yaş aralığındaki gençler açısından iş skalası daralıyor” diyerek devam etti.
Günay, bu nedenle gençlerin yapay zekâ okuryazarlığını artıracak eğitim fırsatlarına erişiminin kritik olduğunu vurguladı.

Anthology Müşteri Muvaffakiyet Yöneticisi Malek Ibrik Blackboard “Yapay zekâ öğretim elemanlarının sırf vakit kazanmalarını değil, tıpkı vakitte daha derin içgörüler edinmelerini mümkün kılıyor” diye konuşurken Anthology Türkiye Bölge Sorumlusu Mustafa Güçlü ise, İstanbul Okan Üniversitesi’nin öğrenme idare sistemi olan O’Learn üzerinden geliştirilen AI İşlevlerini uygulamalı olarak akademisyen ve öğrencilere tanıttı. Bu oturumda, O’Learn platformu üzerinde tasarlanan kapsayıcı ve sorumlu yapay zekâ modülleri de ele alındı.

Sunumda, yapay zekâ takviyeli öğrenme analitiği, şahsileştirilmiş geri bildirim sistemleri ve erişilebilirlik tahlilleri örneklerle simüle edilerek, etik ve insan merkezli bir dijital öğrenme ekosisteminin nasıl inşa edilebileceği gösterildi.
Böylece İstanbul Okan Üniversitesi’nin yükseköğretimde yapay zekâ teknolojilerini sırf verimlilik emeliyle değil, birebir vakitte eşitlik, kapsayıcılık ve etik sorumluluk prensipleri doğrultusunda kullanan öncü yaklaşımı vurgulandı.

Konferansın son konuşmacısı olan İstanbul Okan Üniversitesi Araştırma Vazifelisi Begüm Gündüz, üniversitede yapay zekâ alanında yürütülen çalışmaları aktardı.
Gündüz, bilhassa yapay zekâ tabanlı tahlillerin milletlerarası tanınırlık, akreditasyon ve derecelendirme süreçlerinde nasıl kullanıldığına değinerek, bu teknolojilerin üniversitenin global görünürlüğünü artırmadaki rolünü vurguladı.

Akademisyen ve öğrencilerin sorularının cevaplanmasıyla konferans sona erdi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı