39,3113$% 0.36
45,7203€% 1.51
53,5884£% 1.01
4.277,69%1,29
6.977,00%0,79
3.381,45%0,83
9.577,82%-1,12
4214132฿%-1.59993
Dünya tarihinin en trajik sayfalarından biri, Filistin’in her gün yeniden yazılan acı dolu hikâyesidir. İsrail’in yıllardır sürdürdüğü işgal politikası, sadece toprakları değil; bir halkın geleceğini, çocukların umutlarını, annelerin dualarını ve insanlığın vicdanını da yok etmekte. Bombaların altında kaybolan bedenler kadar, susan diller de bu vahşetin ortakları hâline gelmektedir.
Bir halk, yıllardır kendi toprağında mülteci olarak yaşamaya zorlanıyor. Evlerinden edilen, ağaçları sökülen, okulları bombalanan, hastaneleri hedef alınan bir halktan söz ediyoruz. Uluslararası hukuk, insan hakları sözleşmeleri, Birleşmiş Milletler kararları… Hepsi kâğıt üstünde kalıyor. İsrail, dünyadan aldığı sınırsız destekle adeta dokunulmazlık zırhına bürünmüş durumda.
Ama asıl tehlike, bu zulmün sıradanlaşması. Her gün televizyonlarda gördüğümüz yıkıntılar, ağlayan çocuklar, enkaz altındaki cesetler artık bizi sarsmıyor. Oysa bir annenin çığlığı, tüm insanlığı uyandırmaya yetmeliydi. Bir çocuğun “Ben büyüyemeyeceğim değil mi?” sorusu, vicdanlarımızı titretebilmeliydi.
Sessiz kalmak, zalimin safında yer almak demektir. Bugün Gazze’de, Batı Şeria’da yaşananlar sadece Filistinlilerin sorunu değildir; insanlığın da sınavıdır. Kalemimiz, dilimiz, dualarımız ve duruşumuz Filistin’in yanında olmalıdır.
Unutmayalım: Zulme sessiz kalan, bir gün o zulmün hedefi olmaya mahkûmdur.
Gölyazı’nın geleceği çalıştayda konuşulacak