EÜ’de “Atatürk’ün Barış Politikası” konuşuldu

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ege Üniversitesi (EÜ) Edebiyat Fakültesi tarafından “Atatürk ve Cumhuriyet Günleri” kapsamında  “Atatürk’ün Barış Politikası” konulu konferans düzenlendi. Edebiyat Fakültesi Prof. Dr. Nuri Bilgin Konferans Salonunda gerçekleştirilen aktiflikte konuşmacı olarak Dokuz Eylül Üniversitesi Tarih Kısmı Lideri Prof. Dr. Hakkı Uyar yer aldı. Konferansa, Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Yasin Kaya, Tarih Kısmı Lideri Prof. Dr. Nuri Karakaş’ın yanı sıra akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Konferansta konuşan Prof. Dr. Hakkı Uyar, “Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına adım atarken, Cumhuriyet tarihine sırf siyasi çatışmalar penceresinden değil, Atatürk’ün barış siyaseti ekseninden de bakmak gerektiğini düşünüyorum. Birinci ve İkinci Dünya Savaşları ortasındaki o karanlık devirde, Türkiye hem bir kurtuluş gayreti verip hem de çağdaş bir Cumhuriyet inşa etti. Atatürk’ün barış anlayışı, pasif değil; etkin ve onurlu bir barıştan yanaydı. ‘En makûs barış savaştan iyidir’ anlayışını gerçek bulmuyorum; zira Sevr de bir barıştı lakin onursuzdu, Lozan ise onurlu bir barışın simgesidir. Türkiye bu devirde, dünyada savaş rüzgârları eserken, problemlerini diplomasiyle çözmeyi seçti. Batı’yla, Sovyetler Birliği’yle ve komşularla istikrarlı alakalar kurarak hem dışta hem içte barışı korudu. Cumhuriyet’i kuran takım ise 1880 jenerasyonunun genç subaylarıydı; fikir ayrılıklarına karşın Ulusal Çaba boyunca uzlaşmayı başararak bu ülkenin temellerini attılar” dedi.

“Atatürk, Cumhuriyete giden yolu garanti altına aldı”

Atatürk’ün stratejik atılımlarıyla Cumhuriyet yolunu garanti altına aldığını vurgulayan Prof. Dr. Uyar, “Milli Caba’nın başlangıcında tam bağımsızlık amacıyla birleşen önder takım, zaferin ufukta belirmesiyle birlikte ülkenin yeni rejiminin ne olacağı ve kim tarafından yönetileceği hususlarında derin bir fikir ayrılığına düştü. ‘Paşaların Kavgası’ olarak isimlendirilen bu devirde Mustafa Kemal Atatürk, devrimci adımlarını destekleyecek olan İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak ile hareket ederken; Kazım Karabekir, Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy ve Refet Bele üzere silah arkadaşları, saltanat ve hilafetin geleceği konusundaki muhafazakâr korkuları nedeniyle karşı safta yer almıştır. Atatürk’ün, Lozan’a İsmet Paşa’yı göndermesi ve 1924’te ordu mensuplarının birebir vakitte milletvekili olmasını engelleyerek siyasî rakiplerini askerî güçten mahrum bırakması üzere stratejik atakları, bu iktidar uğraşının en kıymetli dönüm noktalarını oluşturmuş ve Cumhuriyet’in ilanı ile ihtilallere giden yolu şekillendirmiştir” diye konuştu.

Prof. Dr. Uyar, “Kuvvetler birliği sistemi çerçevesinde meclisin ve Halk Fırkası’nın denetimini elinde tutan Atatürk, partili cumhurbaşkanlığıyla hem meclisi hem de ihtilal sürecini merkezden yönetti. Batı dışı bir toplum olan Türkiye’de ihtilali, bürokrasi ve askeri dayanakla mümkün kılan Atatürk, muhalefeti 1925’te Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kapatılması ve 1926’daki İzmir Suikastı yargılamalarıyla kansız bir halde tasfiye etti. Bu süreç, 1930’lara kadar toplumsal yapıya nüfuz eden şapka ve kıyafet düzenlemelerinden Uygar Kanun ve Harf Devrimi’ne kadar birçok ıslahatın gerçekleştirilmesini sağladı; muhalif takımın etkisizleştirilmesiyle ihtilaller teminat altına alındı ve Atatürk, 1931’de benimsediği barış siyasetini kademeli olarak uygulamaya koydu” dedi.

Etkinlik, Tarih Kısmı Lideri Prof. Dr. Nuri Karakaş’ın, konuşmacı Prof. Dr. Hakkı Uyar’a “Teşekkür Belgesi” takdim etmesiyle son buldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı