12 ülkeden 34 tabip bu sempozyuma katıldı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türkiye, memleketler arası tıp topluluğundaki yerini coğrafik pozisyonunun sunduğu imkanları da kıymetlendirerek düzenlediği eğitim ve sempozyumla güçlendiriyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi’nde Türkiye’den iştirakçilerin yanı sıra 12 ülkeden 34 tabibin yer aldığı “Erken ve Lokal İleri Gastrointestinal Kanser Cerrahisi: Multidisipliner Bir Yaklaşım” sempozyumunda teşhis ve tedavi yollarındaki şimdiki yaklaşımlar ele alındı.

Gastrointestinal kanserler; tüm sindirim sistemini kapsayan tıbbi bir alan. Ağızdan başlayarak yemek borusu, mide, ince bağırsak, kolon ve rektumun yanı sıra, pankreas ve safra yolları üzere sindirim sistemine bağlı olan organlardaki kanseri kapsıyor. Bu hastalıkların mide ve kolon kanseri üzere sık görülmesi, hayat kaybı üzere önemli sonuçları olması, bilim dünyasının dikkatini de bu kanser cinslerine çekiyor. Tedavisinin multidisipliner formda olması ise, başarıyı artırıyor. Bu başarıda doktorların yeni bilgileri ve gelişmeleri paylaşması, çok değerli bir rol oynuyor.  Acıbadem Üniversitesi dayanağı ile Acıbadem Sıhhat Grubu’nun Acıbadem Altunizade Hastanesi’nde gerçekleştirilen “Erken ve Lokal İleri Gastrointestinal Kanser Cerrahisi: Multidisipliner Bir Yaklaşım” sempozyumu, bu alandaki yeni gelişmelerin doktorlara aktarıldığı bir sempozyum oldu. Moldova, Romanya, Arnavutluk, Kosova, Hırvatistan, Rusya, Tacikistan, Gürcistan ve Burkina Faso’dan gelen 34 iştirakçi, gastrointestinal onkoloji alanındaki aktüel cerrahi ve tedavi yaklaşımlarla ilgili yeni bilgiler edindiler.

“Karşılıklı öğrenme ortamı oluşuyor”

Sempozyumun Bilimsel Başkanı Acıbadem Altunizade Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Bilgi Baca, Türkiye’nin sıhhat alanındaki gelişmeleri süratle takip ettiğini ve bu bilgisini etraf ülkelere aktarmakta öncü bir rol oynadığını vurguladı: “Türkiye hem bir Avrupa ülkesi hem bir Orta Doğu ülkesi. Bu nedenle Avrupa ve Amerika’da uygulanan tıbbi kılavuzları çok yakından takip ediyoruz. Orta Doğu ülkelerinde ve Asya’da doktorlar öğrenmeye çok açık, yiğit ve yeniliklere süratli adapte olabiliyorlar. Türkiye bu özellikleriyle bölgesinde değerli bir pozisyona sahip. Biz Acıbadem Sıhhat Kümesi ve Acıbadem Üniversitesi olarak yurt dışındaki meslektaşlarımızla daima etkileşim hâlindeyiz. Bu sempozyumu düzenleyerek Amerika’da ve Avrupa’da yapılan tedavilerin inceliklerini, detaylarını ve bizim tedavi yollarımızı paylaşmak istedik. Sempozyum kapsamında üst gastrointestinal sistem (mide ve özefagus) ve alt gastrointestinal sistem (kolon ve rektum) kanserlerini iki kısımda ele aldık. Öbür bölgelere yayılmamış olan tümörleri inceledik.”

Sempozyumda konuşmalar, paneller ve gerçek hasta hadiseleri üzerinden tartışmalarla ağır bilgi paylaşımı yapıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Baca, “Yurt dışından gelen meslektaşlarımız karşılaştıkları zorlukları bizimle paylaşıyor, biz de tecrübelerimizi aktarıyoruz. Böylelikle karşılıklı bir öğrenme ortamı oluşuyor. Bu toplantıda ben bilhassa özofagus (yemek borusu) ve rektum kanserlerinde minimal invaziv ve robotik cerrahi metotlarını anlattım. Bu teknikler, hem hastanın ömür kalitesini korumak hem de kanser cerrahisini en düzgün biçimde uygulamak açısından büyük ehemmiyet taşıyor” diye konuştu. Türkiye’deki tabiplerin Avrupa ve Amerika’daki gelişmeleri yakından izlediğini belirten Prof. Dr. Baca,“Amerikan Kolorektal Cerrahi Derneği ve Avrupa Medikal Onkoloji Derneği üzere milletlerarası kurumların yayınladığı yeni tedaviler, Türkiye’de eşzamanlı uygulanıyor” dedi.

Yenilikçi yaklaşımları konuştular

Sempozyuma konuşmacı olarak katılan Acıbadem Altunizade Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Faysal Dane, tıp dünyasında “eğitim almanın ve eğitim vermenin” birbirinden ayrılmayacak bir süreç olduğunu vurguladı. Aktiflikte özofagus ve gastroözofajial bileşke tümörleri ile lokal ileri rektum kanserlerinde total neoadjuvan tedavi protokolleri üzerine konuşma yapan Prof. Dr. Dane, tedavi yaklaşımları konusundaki yenilikler ve uygulamalara ait şunları söyledi: “Lokal ileri rektum kanserlerinin tedavisinde evvelce düşük doz kemoterapi ve radyoterapi uygulanırken, artık çok daha güçlü kemoterapiler kullanıyoruz. Yeni milletlerarası çalışmalar, bu tedavilere immünoterapi eklenmesinin başarıyı artırdığını gösteriyor. Biz de bu yaklaşımları uygulamaya başladık. Ayrıyeten rektum kanserinde cerrahisiz yahut radyoterapisiz tedavi olasılıkları da tartışılıyor. Kimi hastalarda sırf immünoterapi vererek tümörün büsbütün tedavi edilebildiği artık kanıtlandı. Öbür kümelerde kemoterapiyle radyoterapiye gerek kalmadan başarılı sonuçlar alınabiliyor. Maksadımız hastayı gereksiz tedavilerden uzak tutmak, komplikasyonları azaltmak ve hayat kalitesini yükseltmek. Bu multidisipliner bir yaklaşımla mümkün oluyor.”

Deneyim paylaşımı önemli

Teorik bilginin her kaynakta bulunabileceğini lakin tecrübe paylaşımının çok daha tesirli olduğunu ifade eden Acıbadem Altunizade Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Başak Oyan Uluç, “Bu tıp toplantılar, teğe bir tecrübe paylaşmanın, karşılıklı öğrenmenin ve memleketler arası iş birliğinin sağlam tabanını oluşturuyor” dedi. Türkiye’de tıp eğitiminin her vakit Avrupa ve Amerika seviyesinde olduğunu söyleyen Prof. Dr. Başak Oyan Uluç, “Bu cins etkinliklerle farklı pratikleri birbirimize aktarma fırsatı buluyoruz. Hastaya uygulanan tedaviden yaklaşım üslubuna, aktüel tedavi paylaşımlarına kadar çeşitli hususlarda tecrübe paylaşıyoruz.  Burada şahsî network sağlamak da önemli” diye devam etti. Sempozyumda mide kanseri tanısı alan hastalarda evvel cerrahi yapılması yerine, uygun hastalarda tedaviye evvel kemoterapi ile başlanıp sonra cerrahi ile devam edilmesi biçimindeki yeni yaklaşımları anlatan Prof. Dr. Başak Oyan Uluç, ayrıyeten tedaviye  immünoterapi eklenmesinin  önemi üzerinde de durdu.

Katılımcı hekimler ne dedi?

Doçentlik eğitimini 1993-1997 yılları ortasında Türkiye’de tamamlayan Moldova IMSP Devlet Hastanesi Gastrointeroloji Endoskopi ve Minimal İnvaziv Cerrahi Kısım Lideri Prof. Dr. Alexandr Danci, “Bu sempozyuma katılmaktan memnunluk duyuyorum. Türkiye tıp eğitiminde çok başarılı ve tedavilerde son aktüel teknolojileri, prosedürleri kullanıyor. Burada bir kısmıyla daha evvel tanıştığımız kimileriyle birinci defa karşılaştığımız meslektaşlarımızla bilgi paylaşımında bulunmak bizim için çok önemli” dedi. 

Sempozyuma Burkina Faso’dan katılan Genel Cerrahi Hastanesi Notre Dame de La Paix Polikliniği uzmanlarından Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Fidèle Sawadogo, “Türkiye’deki bu sempozyuma davet edilmekten, burada olmaktan memnunuz. Gastrointestinal sistem kanserlerinin tedavisine yönelik bilgilerin ve yeni yaklaşımların paylaşıldığı sempozyum bizim açımızdan çok verimli geçiyor. Bizim ülkemizde kanser hadiseleri çok fazla ve tedavide yeni teknikleri, bilgileri öğrenmek büyük değer taşıyor” dedi.

Gürcistan’daki Kafkas Tıp Merkezi Onkoloji Bölümü’nden Tıbbi Onkolog Prof. Dr. Irine Khubua, gastroinsetestinal kanser türlerinine yaklaşım ve tedavi konusunda yeniliklerin ele alındığı, olay tartışmalarının yapıldığı aktifliğin çok verimli geçtiğini belirterek “Biz de hastalarımızı multidisipliner kurullarda kıymetlendiriyoruz. Buradaki toplantıda günlük pratiklerimizde kullanabileceğimiz bilgileri paylaşmak çok önemli” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı