Merhaba değerli okurlar!
Hepinize sağlıklı, huzurlu, mutlu güzel bir hafta diliyorum.
…
Siz bilgisayar başındayken, televizyon seyrederken çocuk ders çalışmaya, ödev yapmaya çalışıyorsa başka yanlış yapmanıza gerek yok! En kısa zamanda çocuk ödev yapmama konusunda çok yüksek bir başarıyı yakalayacak demektir.
çocuğu ödev yapmaya teşvik etmek için belli ölçüde izole edilmiş, çocuğun rahat ders çalışabileceği bir çalışma yeri ayarlanmalıdır. O ödev yaparken sizde kitap okuyun, dikiş dikin, örgü yapın. Ancak yüksek sesli sohbetler, eğlenmeler çocuğu oldukça kötü etkileyeceğinden bu tür davranışlardan kaçınılmalıdır.
“Çocuğu oyundan koparamıyorum, televizyon, bilgisayar başından kaldıramıyorum dolayısıyla çocuğa ödev yaptıramıyorum!” Planlanmış ve doğru düzgün uygulanmış bir ortamda çocuğun şiddetle direnmesi, oyundan kopamaması söz konusu olamaz.
Dünyada hangi insan daha eğlencelisi varken daha sıkıntılı ve zor bir uğraşı seçer ki? Oyun çocuk için çok büyük bir zevktir, ödev ise ancak bazı olumlu tablolar oluşturabildiğinde yapabileceği bir iştir.
Lütfen şunu aklınızdan hiç çıkarmayın. Sınırsız bir oyun, eğlence doyumsuz bir çocuk yaratır. Doyumsuz bir çocuk hiçbir şeyden tatmin olmayan, yeterince zevk alamayan bir insan haline gelir. Belli sınırlar, belli zorluklar insana daha fazla tatmin duygusu yaşattırır, yeter ki her şey dozunda ayarlansın.
Çocuk bir makine değildir. Anne babalar çoğu zaman çocuğa bir makine gibi davranırlar. İstedikleri zaman duran, hızlı giden, yavaş giden, geri giden vb… Böyle bir çocuğa bayılırlar. Çok iyi söz dinliyor, çok uslu. Böyle davranır böyle yetiştirirseniz gelecekte etten kemikten oluşan mükemmel bir robotunuz olacak demektir. Ama kendi kendine bir şey başarmasını beklemeyin. Komutla çalışacak, komutla duracaktır. Dünyada her dönem (çağ) bazı değerlerin diğerlerine göre daha üste çıktığı, daha fazla rağbet gördüğü değerlerden oluştuğunu görüyoruz.
Taş devri, tunç çağı, demir çağı, sanayi çağı, bilgi çağı… Önümüzdeki yüzyılların yeni fikirler üretme çağından ibaret olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Fikir üretmek her çağda en zor iş olmuştur. Fikir üretebilenler cesareti, özgürlüğü, kendine güveni, kendini keşfetmeyi, kendini değerlendirebilmeyi zirvede yaşayabilmiş insanlardır.
Çok sevmedikçe, çok ilgilenmedikçe, en içten duygularla kuşatmadıkça, zorluklara rağmen insanı taşımanın ağır yükünü üstlenmedikçe asla özgür düşünen ve fikir üreten insan yetiştiremezsiniz.
Çocuktan en iyisini bekleyenler kendileri hangi bedeli çocukları için ödüyor? Lütfen buna bir baksınlar.
Çocuklar için ödenen bedel emek vermek, ilgilenmek, sohbet etmek, birlikte ortak faaliyetler planlamak ve yapmak, doğru yönlendirmek, çocuğun fikirlerine saygı göstermek, ders çalışması için uygun ortam hazırlamak, vakit ayırmak ve en önemlisi çocuğun örnek alacağı olumlu bir rol model olabilmektir.
Değerlerle donanmış, akıl, zihin, beden ve ruh sağlığı gelişmiş, başarılı nesiller yetiştirmek için bu uğurda bol bol ter döken, emek harcayan tüm annelere, babalara, ninelere, dedelere, öğretmenlere ve tüm eğitimcilere selam olsun.
Handan KARABULUT
News
Yazarların Kaleminden
Yazarların Kaleminden
Yazarların Kaleminden
Yazarların Kaleminden
Yazarların Kaleminden
Yazarların Kaleminden
