DOLAR

39,7726$% 0.03

EURO

46,7278% 0.66

STERLİN

54,8030£% 0.83

GRAM ALTIN

4.258,92%-0,02

ÇEYREK ALTIN

6.949,00%-0,06

ONS

3.330,07%-0,06

BİST100

9.301,05%-1,25

BİTCOİN

4278811฿%-0.04497

a

Bağlılık ve Bağımlılık: İki Farklı İlişki Boyutu

Danışmanlık konuları arasında yer alan iletişim konusunda iş, özel sosyal ve aile yaşamımızın önemli bir alanını kaplamakta ve bu süreçlerde tartışılabilecek konuşulabilecek konuşların çatışmalar doğru ilerlediği de aşikar. Bu nedenle bugün bağlılık ve bağımlılık arasındaki ince çizgiyi fark ettirebilmek ve bu durumların da ilişkileri yıprattığını anlatmak istedim.

Bağlılık ve bağımlılık, birçok insanın ilişkilerinde zaman zaman karıştırdığı iki terimdir. Bağlılık, birine karşı duyulan sağlıklı bir bağ ve bağlılık hissidir. Örneğin, uzun süreli bir arkadaşlıkta birbirine güvenmek ve destek olmak, bağlılığın güzel bir örneğidir. Bu tür bir bağlılık, bireylerin birbirine saygı duymasını ve kendi bireysel alanlarını korumalarını sağlar.

Ancak bağımlılık, kişinin diğerine duyduğu aşırı ihtiyaç ve bu ihtiyaç üzerinden kurduğu ilişki biçimidir. Bu durumda, birey kendini diğerine tamamen bağımlı hissedebilir. Örneğin, bir kişinin, sevgilisinin sürekli yanında olmasını istemesi ve onun onayına göre kendini değerli hissetmesi bağımlılığa bir örnektir. Burada, sağlıklı bir ilişki dinamiğinden ziyade, kişinin kendi özgüven eksikliği ve diğeriyle olan ilişkide kendini yetersiz hissetmesi söz konusudur.

İlgi ve Sevgi: Sıcaklık ile Derinlik Arasındaki Fark

İlgi ve sevgi de iki farklı duygu durumunu temsil eder. İlgi, daha yüzeysel ve geçici bir hissiyat olarak tanımlanabilir. Bir kişi, bir konuyla ilgilenebilir, bu konu üzerine sohbet edebilir; ancak bu, derin bir bağ kurmak anlamına gelmez. Örneğin, birinin yeni bir hobi edinmesi ve bu hobi hakkında sıkça konuşması, o hobiye karşı duyduğu ilginin bir göstergesidir.

Öte yandan, sevgi, daha derin ve kalıcı bir his. Sevgi, birine karşı duyulan derin bir bağlılık, anlayış ve kabullenmedir. Sevgi, kişilerin birbirine karşı duyduğu derin hisler ve duygusal destek ile beslenir. Örneğin, bir arkadaşın kötü günlerinde yanında olmak, onu anlamak ve desteklemek, sevginin bir ifadesidir.

Savunma Mekanizmaları ve Özgüven: Korunma ile Kendine Güven

Savunma mekanizmaları, bireylerin stres ve zor durumlarla başa çıkma yöntemleridir. Örneğin, bir kişi, işinde başarısız olduğunu hissettiğinde bu durumu başkalarına yükleyerek kendini koruma içgüdüsü gösterebilir. Bu tür bir davranış, kişinin içinde bulunduğu ruh halinden kaçmaya çalıştığını gösterir.

Özgüven ise bireyin kendine olan güvenidir. Kendinize güveniniz az ise ya da yeterli değilse yüzleşmekte, kabul ve kararlılıklarda zorlanırsınız. Özgüvenli bir kişi, yeteneklerine ve kararlarına inanır; başarısızlık durumunda bile durumla yüzleşir ve ders çıkarır. Örneğin, zorlu bir projede başarısız olan bir kişi, hatalarını kabul edip öğrenmeye çalışırken özgüven sergiler.

Sonuç olarak, bağlılık ve bağımlılık, ilgi ve sevgi, savunma mekanizmaları ile özgüven arasındaki farklılıklar, sağlıklı ilişkilerin ve bireysel gelişimin temelini oluşturur. Bireylerin bu kavramları doğru bir şekilde anlaması ve farkında olması, hem kendi psikolojik sağlıkları hem de ilişkilerinin sağlığı açısından büyük önem taşır.

Tüm ilişkilerinizde bağımlılıktan çok sağlıklı bağlılıklar ve kendinize olan özgüven, özsaygı ve şefkatin sizinle olması dileğiyle.

1 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

HIZLI YORUM YAP

1 0 0 0 0 0