“Bu, Kızların Eseri”: LEGO® Türkiye Contemporary Istanbul’da Kızların Yaratıcı Gücünü Sergiliyor

The LEGO Group, küresel teşebbüsü “She Built That”in lokal uyarlaması olan “Bu, Kızların Eseri”ni Contemporary Istanbul’un 20. edisyonunda gururla sunuyor. Bu stant, toplumsal cinsiyet kalıplarını sorgulamaya davet ederken, kız çocuklarını da; “yapım ustası” olmanın manasını yine sahiplenmeye ve tanımlamaya teşvik etmeyi amaçlıyor. LEGO® Türkiye, bu program aracılığıyla kız çocuklarına yaratıcılıklarını ortaya koymaları ve geleceğin şekillenmesinde etkin rol almaları için ilham vermeyi hedefliyor.

The LEGO Group tarafından yakın vakitte yapılan bir araştırma, “inşa etmek” kavramının

kız çocukları için gereğince karşılık bulmadığını ortaya koyuyor. Türkiye’de ebeveynlerin

yüzde 84’ü, Türkiye’de bayanların yaratıcı bölümlerde gereğince temsil edilmediklerinin

farkında olduklarını söylüyor. Dünyadaki genç bayanların %70’i ise kendilerini bir şeyler inşa

etmeye kâfi görmediklerini belirtirken, ebeveynlerin %72’si de kız çocuklarının dünyayı

inşa eden bayan rol modellerinden mahrum olduğunu düşünüyor. 1 “She Built That” teşebbüsü, bu

boşluğu doldurmayı hedefleyerek “inşa etmeyi” sırf fizikî bir süreç olarak değil;

yaratıcılığın, kendini söz etmenin, yüreğin ve dönüşümün alanı olarak tekrar tanımlıyor.

Bu teşebbüs, inşa etmenin kız çocukları dahil olmak üzere herkes için erişilebilir olduğunu

vurgulayarak, onların kendilerini değişimin öncüsü, başkan ve yenilikçi olarak görmelerine ilham

veriyor.

Kadın Yaratıcılığını Kutluyoruz: Güç Veren ve İlham Olan Eserler

Serginin merkezinde, LEGO Türkiye iş birliğiyle dört yetenekli bayan sanatçı – Ece Ağırtmış,

Eda Taşlı, Gökçe İrten ve Selin Tahtakılıç – tarafından üretilen yapıtlarla, kız çocuklarının öne

çıkan yaratıcı gücü yer alıyor. Sanat danışmanı Görkem İmrek’in küratörlüğünde hazırlanan

bu özgün eserler, sanatkarların iç dünyalarını yansıtırken bayanların inşa etme, kendilerini

özgürce söz etme ve gelecek jenerasyonlarına ilham verme maharetlerini vurguluyor.

Kolektif Yaratıcılık İçin Etkileşim Alanı

Sergide yer alan yapıtların yanı sıra, ziyaretçilerin LEGO® imal kesimleriyle inşa sürecine

katılmaya davet edileceği interaktif bir alan da bulunuyor. Yaratıcılık, güç, umut ve cesaret

temalarından ilham alan iştirakçiler, seçtikleri LEGO imal kesimlerini ekleyerek mevcut

deneyim alanının büyümesine ve gelişmesine katkıda bulunacak. Bu kolektif inşa süreci;

dayanışma, paylaşım ve birlikte üretim bedellerini yansıtarak bu teşebbüsün özünü doğrudan

sergi alanına taşıyacak.

Oyun Yoluyla Çocuklara Destek

24–28 Eylül tarihlerinde Tersane İstanbul’da düzenlenen Contemporary Istanbul’un 20.

edisyonunda sanatseverlerle buluşan yapıtların satın alınmasıyla SosyalBen Vakfı’na

yapılacak bağışlar, vakfın Hatay’da hayata geçirdiği Marifet ve Yetenek Merkezi’ndeki

LEGO® Oyun Atölyesi’ne takviye sağlayacak. Bu teşebbüs, the LEGO Group’un 90 yılı aşkın

süredir savunduğu temel bir hakkı, daha fazla çocuğun oyunun dönüştürücü gücüne

erişmesini sağlamayı amaçlıyor.

Kızların yaratıcı gücünü kutlamak ve herkesin inşa edebildiği bir geleceğe dayanak olmak için

Contemporary Istanbul’da bize katılın!

Sanatçılardan Eserler Hakkında:

Ece Ağırtmış: "Benim için ‘inşa etmek’, sırf fizikî bir yapı üretmek değil, aynı

zamanda bireyin kendi tecrübelerinden, anılarından ve hayallerinden beslenen ferdî bir

evren kurması. Bu bağlamda, çocukluğumda LEGO üretim kesimleriyle hissettiğim ‘kale’

duygusunu, doğup büyüdüğüm meskenin sokağını bir referans noktası olarak kullanarak yeniden

yorumladım. Balkonlar, sokaktaki kediler ve aklıma kazınan küçük detaylar, bu kaleyi

oluşturan katmanlar haline geldi. Çocukluğumda beslediğim birinci kediler, Maviş ve Madam, bu

kalenin koruyucuları olarak işin merkezine yerleşti. Bu yapıtla, kızlara kendi yollarını inşa

etme yüreği vermek istiyorum. Zira inşa etmek, kendi dünyanı yaratmak ve etrafındaki

dünyayı kendi ellerinle dönüştürme gücünü keşfetmek benim için."

Eda Taşlı: “Kendi heykellerimde olduğu üzere bu stant için de ‘inşa etme’ fikri yalnızca bir şey

ortaya koymak değil, tıpkı vakitte hayal gücüyle yeni bir dünya kurmak manasına geliyor.

Bu yapıtımda yürüyen bir figür, kocaman bir hayvanı kulağından tutarak birlikte ilerliyor. O

hayvan benim yaratıcılık tarafım; eğlenceli, hayali arkadaşlarım üzere. Çiçeklerle birlikte

yürüyen bu ikili, aslında yaratma sürecini, yeni bir dünyayı birlikte inşa etmeyi simgeliyor.

Kızlara da küçük modüllerin birleşerek güçlü bir bütüne dönüşebileceğini göstermek istedim.

Sanatımda da hayat üzere; istikrar, yürek ve oyun duygusu bir ortaya geldiğinde ortaya

kimsenin varsayım edemediği hoşluklar çıkıyor.”

Gökçe İrten: “Ürettiğim eser, kız çocuklarına hayal kurmanın ve o hayali birlikte inşa etmenin

gücünü hatırlatmayı amaçlıyor. Benim için ‘inşa etmek’, sadece fizikî bir hareket değil;

duyguları, tecrübeleri ve münasebetleri katman katman üst üste koyabilmek demek. Bu yapıtta de

formlar birbirine uzanıyor; tıpkı bayanların omuz omuza vererek hayatı tekrar kurması üzere.

Eserimdeki kırmızı daireler, paylaşımı ve kolektif belleği simgeliyor. Zira inşa etmek, tek

başına bir süreç değil; ortak bir duyguya, ortak bir hayale dönüşebilme yüreği. Kız

çocuklarına ilham vermek istediğim nokta tam da bu: Hayallerinizle inşa edin, duygularınızla

büyütün, birlikte dönüştürün. Zira her yapı, bir fikirle başlar; ve o fikir, paylaştıkça çoğalır.”

Selin Tahtakılıç: “Benim için inşa etme kavramı; yaşadığımız tecrübeler, öğrendiklerimiz,

belleğimizde taşıdığımız anılar ve dış dünyadan süzdüğümüz izlenimlerle kendi dünyamızı

kurma süreci. Bu, geçmişin izlerini ve geleceğe dair hayalleri bir ortaya getiren ferdî bir inşa

hali. Hayatın iniş çıkışları kaçınılmaz; asıl sıkıntı, onlarla nasıl başa çıktığımız. Kız

çocuklarına vermek istediğim bildiri ise; her vakit tekrar başlama, her şeyi baştan inşa

etme ve öteki bir yerde yine kök salabilme gücümüzün olması. Bu eser de aslında bu

düşünceyle şekillendi. Ortasına konumlandırdığım mesken bizleri temsil ediyor. Art plandaki

çizgisel tertip, dış dünyayla aramızdaki arayı ve süzgeçten geçirme halini simgeliyor.

Bacadan yükselen renkli formlar ise içimizde taşıdığımız ve dünya ile paylaşmak istediğimiz

renklerimizi söz ediyor.”

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı